Sosyal Medya

Makale

Kudüs’ün Kurtuluşu veya Yeniden İnsanlığın Eline Geçmesi

Nazi Almanya’sında Adolf Hitler’in Yahudilerin üzerine çöktüğü gibi bugünde, Siyonist İsrail Devletini yöneten Yahudiler, Filistinli Müslümanların üzerine çökmüş ve Hitlerden öğrendikleri soykırım yöntemlerini Müslüman Filistinlilere uygulamaktadırlar.

Herkesin malumu olduğu üzere, bugün ki Siyonist İsrail Devleti’ni yöneten Yahudilerin yaptığı şey; devlet terörü ile toprak işgali yaparak, 5 bin yıldır bölgenin sakinleri olan Filistinlileri sürgün edip mallarına mülklerine el koymak, bebek, çocuk, kadın gözetmeden hatta canlı olan ne varsa hepsine kastederek Hitleri örnek almaya devam etmektir.

Zamanında işbirliği içinde oldukları ve kendisinden çok şey öğrendikleri anlaşılan üstatları Hitler’in izini sürmeye devam ediyorlar. Farklı olan tek şey ise; o gün Hitler’in soykırımına sesini yükselten dünyanın, bugün bu soykırım karşısında sessiz kalmasıdır.

Filistin’in 5 bin yıllık tarihine bakıldığında, bugünkü Siyonist İsrail Devletinin yaptığını yapanlar o topraklarda kalıcı olamadılar ve hep kaybettiler. Ve bu işgalciler tüm güç ve kudretlerine rağmen en fazla iki asır o topraklarda kaldıktan sonra orayı terk etmek zorunda kaldılar.

Tarih tekerrür edecek ve Siyonist İsrail Devleti kaybedecek. Kazanacak olanlar ise Hz. İbrahim’in mesajını sahiplenip sürdürenler, yani barış, hoşgörü ve huzur ortamını sağlayanlar olacaktır. Yeter ki Allah’a tam teslimiyetin sembolü olan İbrahimî geleneği sürdürmeyi başarabilelim.

Kudüs’ün, Hz. Ömer ve sonrasında gelen halifelerle 500 yıl huzur ve barış ortamında yönetilebilmesi, İbrahimî geleneğe sahip çıkılması, yani “Milleti İbrahim’e” yönelmek ile mümkün olabilmiştir.

Greklerin, Romalıların ve Haçlıların yaptığı gibi yakıp yıkan tüm Nazi bozuntusu yobazlar hep kaybetmişlerdir. Ancak ve ancak Hz. İbrahim’in mesajını sahiplenenler ve onun takipçisi olanlar orada kalmayı başarabildiler. Taa ki bu hoşgörü kaybedilinceye kadar. 

O günün egemen emperyalist gücünün tüm askeri ve mali desteğine rağmen bir asırdan fazla süren savaşlar sonunda, son Haçlı da Akka’dan gemiye binip gittiği gibi bugünün Nazi bozuntusu Siyonist İsrail Devleti de bozguna uğrayıp yöneticileri de dönüp gitmek zorunda kalacaklardır.

Bugünün tüm egemen emperyalist güçlerinin tüm silahları, askeri ve mali desteğine rağmen bu gerçekleşecektir. Çünkü tarih buna şahitlik etmekte ve en güvenilir kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira tarih tekerrürden ibarettir.

Şimdi gelin Allah’a tam teslimiyetin başlangıcı olan İbrahimî gelenek veya “Milleti İbrahim” ne demektir, biraz da ondan bahsedelim.

Hz. Muhammed (sav) gibi (2/136, 285; 3/84; 4/152); Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. İshak, Hz. Yakub (İsrail), Hz. Musa ve Hz. İsa da peygamberimizdir ve aralarında zerre kadar ayrım yapmayız, yapamayız.

Bir Müslüman için Hz. Muhammed (sav)’in diğer peygamberlerden tek farkı, son peygamber olmasıdır. Ben de Müslümanlardanım diyen herkes için; pergelin sabit ucundaki sözü, La İlahe İllallah Muhammedun Rasulullah, hareketli ucundaki sözü;

La İlahe İllallah İbrahim Rasulullah,

La İlahe İllallah Yakub Rasulullah,

La İlahe İllallah Musa Rasulullah şeklinde değil midir?

İsa Mesih;

Kadınların en hayırlısı namus timsali Hz. Meryem’in bakire iken hamile kaldığı, Mesih İsa ibni Meryem değil midir?

İsa Mesih;

Allah’ın Meryem'e ulaştırdığı kelimesi ve kendinden bir ruh değil midir? Elbette öyledir.

Velev ki; Hz. Peygamber (sav) ve ashabı namazlarında Kudüs’e hiç yönelmemiş olsun, velev ki; İsrâ suresinde adı geçen Mescid-i Aksa Kudüs olmamış olsun, velev ki; Mir’aç hiçbir şekilde gerçekleşmemiş olsun, velev ki; Hz. Ömer, Kudüs’e hiç gitmemiş olsun.

 

687 yılında Halife Abdülmelik, Kudüs’te Mescid-i Aksa'yı ve üç İbrahimî dinin birliğinin sembolü olan Kubbet-üs Sahra'yı inşa ettirmemiş olsun.

 

Kudüs; Hz. İbrahim’in,Hz. Musa’nın ve Hz. İsa’nın mirasçıları iddiasında olan herkesin, her samimi İlahi inanca sahip olanın Harim-i İsmetidir, Şerefidir, Onurudur.

 

Tüm bu “Milleti İbrahim” in samimi takipçileri olarak, şeref ve onurumuz olan bu Harim-i İsmetimizi koruma ve yaşatma azminde olduğumuz müddetçe, tıpkı çıkış yolu bulamayan akrebin kendi kendini sokması gibi işgalci Siyonistler de kendi eliyle kendi sonunu getirecek ve “Milleti İbrahim” kazanacaktır, Yahudi’si ile Hristiyan’ı ile Müslüman’ı ile…

 

Ve tarihte hep olduğu gibi Kudüs, İlahi imanın ve inançların başkenti olarak kalmaya devam edecektir.  

 

Ve Kudüs, hiçbir zaman olmadığı gibi yine hiç kimsenin başkenti olmayacaktır. O sadece tüm insanlığın yani “Milleti İbrahim” in başkenti olarak kalacaktır.

 

Bunu başarabilirsek işte o zaman; bugün(lük) Siyonist işgali altında olan Kudüs, bu işgalden kurtulacak ve yeniden insanlığın ve insanların eline geçecek ve insanlık nefes alacaktır.

 

İsrâ suresinin 4-8. ayetlerini okuyunca siz de inanacaksınız...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.